Milli gelir son 10 yılda 3 bin dolardan 10 bin doların üstüne çıktı

steponline 22 Ekim 2013 0

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Los Angeles’te Türkiye Yatırım Haftası kapsamında UCLA Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde verdiği “Türkiye’nin Temel Büyüme Sektörleri” konferansında, Türkiye’nin ekonomide büyük bir dönüşüm yaşadığını, ekonomide yaşanan büyümenin demokrasi ve özgürlük alanında yaşadığı gelişmelerden bağımsız olmadığını belirtti.  Son 10 yılda geliştirilen politikalar, ekonomik ve demokratik reformlara da değinen Babacan, milli gelirin bu süre içinde 3-5 bin dolar bandından 10 bin doların üstüne çıktığını belirterek, Türkiye’nin ekonomik başarısına, demokrasi ve özgürlük alanında atılan adımların da katkısına dikkati çekti. Bir ülkenin istikrarlı bir büyümeyi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin, finansal, sosyal ve çevresel anlamda yaşanan gelişmelerle ölçülmesi gerektiğini söyleyen Babacan, “Bir ülkedeki büyüme, o ülkedeki yoksulluğu azaltıyor mu, eğitimi iyileştiriyor mu, sağlık sisteminin kalitesini yükseltiyor mu bunlara bakılması gerekir. Eğer değilse,  bu büyüme değil, dünyanın yeni nesillerinden çalmak demektir” dedi.  ABD ile Türkiye’nin müttefikliğine vurgu yapan Babacan, Türkiye’nin coğrafik olarak, 3 kıtanın bağlandığı bir noktada olduğunu ve İstanbul’un finansal anlamda da bölgesel bir çekim merkezi olma yönünde ilerlediğini, Rusya, Çin ve Hindistan’la ilişkilerin daha çok ekonomik anlamda hızla geliştiğini, 35 büyükelçilik bulunan Afrika’da bir çok ülke ekonomik nedenlerle temsilciliklerini kapatırken, Türkiye’nin sayıyı artırdığını dile getirdi. Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz sonrasında, Türkiye’nin AB’ye girme niyeti konusunda bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye’nin AB üyeliği için 1966 yılında başvurduğunu hatırlatan Babacan, Hırvatistan’ın bile AB üyeliğinin tamamlandığını ancak Türkiye’nin önünde uzun bir yol olduğunu söyledi. Üyelik çalışmalarının devam ettiğini belirten Babacan, “Hala uzun bir yolumuz var. Bu hazır olmadığımızdan değil. Türkiye üye olursa, nüfus yoğunluğundan dolayı Fransa ve Almanya gibi oy hakkına sahip olacak. Biz AB üyelerinin buna hazır olup olmadığını bilmiyoruz. AB’nin Türkiye’yi üyeliğe kabul etmeye hazır olmasından daha önce, Türkiye AB’ye girmeye hazır olacaktır” diye konuştu. Gezi olaylarına da değinen Babacan, olayların sakinleştiğini, açıklanan paketin de demokratik hakları çoğaltırken, nefrete yönelik cezaları ağırlaştırdığını, barışçıl protestoların önünün açıldığını belirtti.

Kaynak : aa.com.tr

Leave A Response »