Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye’nin kadınların işgücüne katılım oranlarını geliştirmesi ve OECD ortalamasına yaklaşması ile kişi başına düşen milli gelirinde yaklaşık yüzde 31’lik artış olacağını belirtti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı (SIDA) ve Dünya Bankası ortaklığında gerçekleştirilen Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Artırılması Projesi Tanıtım Toplantısı, JW Mariot Otel’de yapıldı. Raiser, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kadınların işgücüne katılım oranını OECD ortalaması düzeyine çıkarmasının uzun vadede ekonomik büyümeyi yaklaşık yüzde 1 oranında yükseltebileceğini ifade etti. Türkiye’de kadın istihdamının artırılmasının yoksulluğu da azaltacağını vurgulayan Raiser, “Dünya Bankası, tam zamanlı çalışan kadınların oranında sadece 6 puanlık bir artışın gelirleri yüzde 7 artırabileceğini ve yoksulluğu yüzde 15 düşürebileceğini tahmin etmektedir. Dünya Bankası kadınların ekonomik fırsatlara erişimlerini artırmak için Türkiye ile birlikte çalışmaya devam etme konusunda kararlılığını korumaktadır” dedi. “Kadınların olmadığı çalışma hayatı tek kanatlı uçak gibi” Raiser, dünya genelinde tüm örneklerin kadınların iş hayatına katılmasının pozitif sonuçlar ortaya çıkardığını gösterdiğini dile getirdi. Kadının olmadığı bir iş hayatını, tek kanatla uçmaya çalışan bir uçağa benzeten Raiser, şunları söyledi: “Bu uçağın denge sağlayabilmesi için akıllı politikaların uygulanması gerekiyor. Bugün Türkiye’de kadınların sadece yüzde 30’unun ekonomik fırsatlara erişimi var. Türkiye eğer kadınların işgücüne katılım oranlarını geliştirir ve OECD ortalamasına yaklaştırırsa, ülkenin kişi başına düşen milli gelirinde yaklaşık yüzde 31’lik bir artış yaşanacaktır.” Dünya Bankası Türkiye Direktörü Raiser, eğitimli ve çalışan annelerin, çocukları için de bir fırsat olduğunu belirterek, kadınların bu konuda önemli çabalar sarfettiğine şahit olduğunu söyledi. Gelecek kuşaklar adına bunun büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Raiser, “Kadınlar kendi hayatlarını kazanmaya başladıklarında bunu çocuklarına harcıyorlar. Gelecek kuşaklar düşünüldüğünde bu çok önemli fırsatlar yaratıyor” diye konuştu. “İsveç, doğurganlıkta Almanya ve İspanya’yı geride bırakıyor” İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund da Türkiye’nin, sürekli ve sürdürebilir ekonomik ilerlemeye sahip olmak için kadınları daha üretken sektörlere kazandırması gerektiğini ifade etti. Doğurganlık ile kadınların ekonomik hayata katılımı arasında ters ilişki olmadığını savunan Wahlund, “İsveç’te kadınların yüzde 72’si ekonomiye katkıda bulunuyor. Buna rağmen yaklaşık yüzde 2’lik doğurganlık oranıyla İsveç, Almanya ve İspanya’yı geride bırakıyor” diye konuştu.
Kaynak : aa.com.tr