Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, EXPO 2020 için 4 şehrin yarıştığını, İzmir’in ipi göğüsleyen şehir olmasının millet olarak beklendiğini bildirdi. Yıldırım, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, İzmir’in EXPO 2020 adaylığına ilişkin değerlendirilmelerde bulundu. İzmir’in EXPO 2020’ye adaylık için oylamanın Çarşamba günü yapılacağını, Rusya’dan Yekaterinburg, Birleşik Arap Emirlikleri’den Dubai, Brezilya’dan Sao Paulo ve Türkiye’den İzmir’in bu yarışta birlikte olacaklarını söyledi. EXPO’nun 5 yılda bir yapılan dünya sergisi olduğunu bildiren Yıldırım, “6 ay sürer. 2015’te İzmir-Milano yarıştı ve Milano çok az bir farkla kazandı. İzmir’in bu sefer daha çok rakibi var. 5 şehir başladı, sonunda bir tanesi çekildi. Şimdi 4 şehir yarışıyor, İzmir’in ipi göğüsleyen şehir olmasını millet olarak bekliyoruz” diye konuştu. EXPO’nun tarihinin 1,5 asırdan daha fazla olduğunu, 1851’de başladığını anlatan Yıldırım, Türkiye’nin eski zamanlardan beri sürecin içinde yer aldığını ve aktif katılım sağladığını kaydetti. EXPO’nun en önemli faydalarından birinin gittiği ülkelerdeki ekonomiyi, sanayiyi geliştirmesi, yapıldığı şehirdeki alt yapının gelişmesini sağlaması olduğunu dile getiren Yıldırım, “2020 EXPO sadece ülkemize 6 ay boyunca 30 milyonu bulan ziyaretçi getirmeyecek, aynı zamanda EXPO için hazırlanan özel bir alanda İzmir’de çok ciddi alt yapı yatırımları gerçekleşecek. EXPO, İzmir’in marka şehir olması için tetikleyici güç haline gelecek. EXPO’yu İzmir kazanırsa 2014 yılından itibaren 6 yıl boyunca birçok proje hayata geçecek” dedi. “İki yıl önce 35 İzmir 35 Proje yatırımını başlattık” İzmir’de EXPO süreci başlamadan iki yıl önce “35 İzmir 35 Proje” yatırımını başlattıklarını bildiren Yıldırım, söz konusu projelerin 17’sinin devam ettiğini söyledi. Yıldırım, İzmir’in ve İzmirlilerin ihtiyacı olan ve İzmirlileri geleceğe hazırlayan bu projelerin, EXPO organizasyonuna katkı sağlayacağını kaydetti. EXPO için ilk girişimin 2011 yılı mayıs ayı sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Uluslararası Sergiler Bürosu’na (BIE) gönderdiği mektupla başladığını anımsatan Yıldırım, söz konusu mektupta 2020 EXPO’ya İzmir’in aday gösterileceği beyanının bulunduğunu, 14 Haziran 2011 itibariyle de adaylığın delegelere duyurulduğunu anlattı. EXPO için yapılan düzenlemeler hakkında bilgi veren Yıldırım, yasal düzenleme yapıldığını, Bakanlar Kurulu kararıyla da EXPO yönlendirme kurulu ve diğer organların teşkilinin sağlandığını, onların çalışma usul ve esaslarının belirlendiğini dile getirdi. EXPO 2020 temasının “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar, Herkes İçin Sağlık” olduğunu bildiren Yıldırım, EXPO’nun logosu için ise insanı merkez alan güneşi, enerjiyi, sevinç ve mutluluğu anlatan amblem seçildiğini söyledi. Amblemin sağlığın, mutluluğun, güneşin İzmir’den tüm dünyaya yayıldığını anlatmaya çalıştığını ifade eden Yıldırım, dünyada gelişen sağlık trendleri ve Türkiye’nin son 11 yılda yaşadığı sağlıktaki dönüşüm ve gelişmeyi dikkate alarak, 11 yılda yollardaki özellikle bölünmüş yollardaki Türkiye’nin başarısını dikkate alan bir temanın belirlendiğini, amblemde de bu temanın ifade edilmeye çalışıldığını belirtti. EXPO 2020 İzmir adaylığı için önemli bir diğer amacın ise küresel olarak sağlığa erişim, ilaca erişimde ülkeler arasındaki dengesizliğe dikkati çekmek, bu anlamda küresel dayanışma ve işbirliğini geliştirmek olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu: “Birçok ülke hala temel sağlık hizmetlerini almaktan yoksun. Bırakın geri kalmış ülkeler Amerika’da bile bugün sağlık sistemi Türkiye’nin çok gerisinde. 50 milyon civarında insan sağlık hizmetlerine erişemiyor. Parası yoksa sağlık hizmetleri alamıyor. O yüzden Amerika’da sağlıkta dönüşüm çalışmaları Obama yönetimi tarafından ısrarla yapılmaya çalışılıyor. Amaç, Türkiye son 11 yılda ortaya koyduğu başarılı sağlık dönüşüm stratejisini ihtiyacı olan ülkelere anlatmak ve onlara teknik ve eğitim desteği vermek. Sosyal sorumluluk anlamında da herkes için sağlık fonu oluşturduk, şu anda 6,5 milyon dolar bütçesi var. Bu 78 farklı ülkede küçük ama anlamlı sosyal sorumluluk içeren sağlık projelerine harcanacak fondur. Ayrıca EXPO 2020 yürütme komitesi, ileriki yıllar için EXPO kazanıldığında, EXPO düzenlenene kadar 155 milyon avroluk bütçe hazırlamayı hedefliyor. Bu bütçenin hedefi, yardıma ihtiyaç duyan ülkelere katılım sağlamak ve bu şekilde sağlık sistemimizi, sağlığa erişimi ihtiyacı olan ülkelere sosyal sorumluluk projesi olarak götürmek.” “Üyelerin yüzde 97’si ziyaret edildi” BIE’nin üyesi olan 167 ükenin yüzde 97’sinin bakan, bakanlık temsilcileri, EXPO görevlilileri, büyükelçilik ve iş dünyasından temsilciler seviyesinde oluşturulan heyetlerle ziyaret edildiğini belirten Yıldırım, söz konusu ülkelerin yüzde 3’ünün ise yarışılacak ülkeler olması ve destek alınamayacak ülkeler olması nedeniyle ziyaret edilmediğini kaydetti. Ziyaretlerde EXPO 2020 İzmir sunumlarının kapsamlı olarak yapıldığına dikkati çeken Yıldırım, İzmir’in EXPO konusunda neden daha avantajlı ve yetkin olduğunun üyelere ve delegelere aktarılmaya çalışıldığını anlattı. “60’ın üzerinde ülkenin destek beyanı mevcut” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu üyeleri, yurt dışı misyonlarının EXPO konusunda aktif faaliyet gösterdiğini ifade eden Yıldırım, “Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın veya bizlerin yaptığı ziyaretlerin ana gündem maddelerinden biri EXPO 2020 İzmir olmuştur ve bu konuda destek talebi her seferinde ifade edilmiştir. Bu çalışmaların neticesinde 60’ın üzerinde ülkenin destek beyanı mevcuttur. Ancak bizim hedefimiz 60 ülkeyle sınırlı değil, olabildiğince daha çok üyenin desteğini alarak ipi İzmir’in göğüslemesini sağlamaktır” diye konuştu. İlk oylamada salt çoğunluğu elde eden şehrin kazandığını belirten Yıldırım, ilk oylamada şehirlerin salt çoğunluğu alamaması halinde ise eleme usulüne geçileceğini bildirdi. Yıldırım, EXPO için çok fazla para harcayan ülkelerin bulunduğunu ancak önemli olanın söz konusu yerinEXPO ruhuna uygunluğu olduğunu, bu bakımdan İzmir’in adaylar içinde mukayeseli üstünlüğe sahip bulunduğunu söyledi. İzmir’in tarihi birikiminin ve doğal güzelliklerinin çok fazla olduğunu, iklim avantajının bulunduğunu, ulaşım imkanlarının diğerlerinden avantajlı olduğunu dile getiren Yıldırım, İzmir’den 3 saat uçuşla 50’inin üzerinde ülkeye varılabileceğini kaydetti. “İzmir en avantajlı aday” Oylama öncesi yarın son kez tanıtım toplantısı düzenleyeceklerini, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in konuşma yapacağı bu etkinliğe bütün delege ülke temsilcilerini davet edeceklerini bildiren Yıldırım, 27 Kasımda oylamanın hemen öncesinde de kendisinin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun sunum yapacağını söyledi. Vatandaşların İzmir’in yanında olduğunu bildiklerini dile getiren Yıldırım, “Öyle inanıyorum ki dünyanın ihtiyaç duyduğu ‘Herkes için sağlık ve daha iyi bir dünya için yeni yollar’ teması mesajı İzmir’den tüm dünyaya yayılmış olacaktır. EXPO İzmir, sadece Türkiye’nin değil, Balkanlar, Orta Doğu, Kafkaslar ve Akdeniz’in ortak kazanımı, ortak organizasyonu olacak. EXPO 2020 ile İzmir, ilklerin şehri, bir dünya markası olarak ortaya çıkacaktır. Sadece İzmir kazanmayacak, aynı zamanda kazanan Türkiye olacaktır” ifadelerini kullandı. İzmir’in güçlü bir aday olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Eğer her şey yerli yerinde akılla mantıkla tarafsız şekilde, rasyonel şekilde değerlendirilir yapılırsa, son yıllarda olduğu gibi bir takım başka faktörler işin içine girmeden tamamlanırsa, biz öyle inanıyoruz ki İzmir, burada ipi göğüsleyen en avantajlı adaydır” diye konuştu. “Başka yollara tevessül etmemiz düşünülemez” Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Yıldırım, EXPO kapsamında 155 milyon avroluk bütçenin, küresel sosyal sorumluluk alanında bir fon oluşturularak sağlıkla ilgili projeleri dünyanın çeşitli ülkelerine götürmek ve Türkiye’nin tecrübelerini onlarla paylaşmak için kullanılacağını söyledi. Hükümetin “35 İzmir, 35 Proje” çalışmasının 30 milyar dolarlık bütçesi bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, bunun EXPO için yapılmadığını, İzmir’in ihtiyacı olduğu için yapıldığını vurguladı. EXPO’nun İzmir’de gerçekleştirilmesi halinde 6 ay boyunca 180’e yakın ülkeden 30-40 milyon insanın bu şehri ziyaret etmesinin beklendiğini bildiren Yıldırım, bunun şehre tanıtım katkısı ve ekonomiye olan çarpan etkisinin çok önemli olduğuna işaret etti. Bakan Yıldırım, “dünya sergisi” olarak tanımlanan EXPO’nun olimpiyatlar gibi 15-20 günde sona ermediğine dikkat çekerek, bu etkinlikle kültürlerin kaynaşacağını söyledi. Bir basın mensubunun “EXPO yarışında, oylamasında ortaya çıkabilecek başka faktörler neler?” sorusu üzerine Yıldırım, şöyle konuştu: “Ümit ederim ki girmez. Kast ettiğim faktörler çok belli. Bu bir adil yarış olmalı. İnsanların, delegelerin hiçbir etki altında kalmadan iradelerini sandığa yansıtması lazım. Kast ettiğim budur. Çünkü gerek olimpiyatlarda gerek önceki EXPO tecrübemizde bunun aksine bazı gelişmeler yaşandığını gördük. Seçimin adil olması lazım. Delegelerin hür iradeleriyle karar verişine imkan verilmesi lazım. Böyle olması tabiatıyla beklenir. Ama her ihtimale karşı böyle farklı şeylerin olabileceğini de geçmiş tecrübelerde gördük.” Bakan Yıldırım, “Bunun gibi etkileri önlemek için neler yapılacak” şeklindeki soruya da “Son dakikaya kadar ülkemizi anlatmak, İzmir’i anlatmak. Neden İzmir’in bu konuda en avantajlı il olduğunu, aday olduğunu herkese anlatmak. Bizim bunun dışında başka yollara tevessül etmemiz düşünülemez. Bu, Türkiye’ye ve bizlere yakışmaz” dedi. “Kahve falı baktırmadım” “Oylamada çekişme olur mu” sorusunu yanıtlayan Yıldırım, esprili şekilde “Kahve falı baktırmadım” dedi. Kimsenin kaybetmek için yarışa başlamayacağının altını çizen Yıldırım, İzmir’in coğrafyasından medeniyetler beşiği olmasına kadar bir çok avantaja sahip bulunduğuna işaret etti. Yıldırım, “Eğer dünyanın en fazla ihtiyacı olan şey küresel barışsa, kardeşlikse bu mesajın en iyi verileceği şehir İzmir’dir. Onun için de İzmir, EXPO 2020’de ipi göğüslemelidir” diye konuştu. EXPO 2020 seçimleri öncesi tanıtım bütçesinin çok düşük rakamlardan oluştuğunu anlatan Yıldırım, seçilmesi halinde bu bütçenin yükseleceğini söyledi. Geçmiş dönemlerde yerel yönetimlerin hızlı hareket edemediğini, bazı hizmetleri İzmir’e götüremediğini vurgulayan Yıldırım, kendisi döneminde önemli projeleri başlattıklarını dile getirdi. Başka bir basın mensubunun “Olimpiyatları alamamış olmamız EXPO için avantaj olabilir mi” sorusuna, şu yanıtı verdi: “Ben ikisi arasında bir bağlantı kurmuyorum. Her yarışın kendi içerisinde dinamikleri vardır. Olimpiyatlar geride kaldı. Delegelere, ülkelere şöyle bir yükümlülük yükleyemeyiz. (Olimpiyatlarda filanca ülkeyi tercih ettiniz, burada da bizi tercih edin) Böyle bir beklentimiz yok. Buna da güvenerek bir yere varamayız. Yapmamız gereken ülkemizi, İzmir’i en iyi şekilde tanıtmak. Neden İzmir EXPO için en uygun, isabetli şehirdir. Bunu insanların, karar vericilerin zihnine yerleştirmek. 2 yıldır da bu çalışma yapılıyor. Epey bir mesafe kaydedildi. Bu tip konularda geçmiş tecrübelerde farklı faktörlerin işin içine girdiğini biliyoruz. Öyle bir süreç yaşanmaması için de gayret gösteriyoruz.”
Kaynak : aa.com.tr