Polisin Gezi Parkı eylemlerini bastırmak üzere kullandığı biber gazının öncekilerden farklı olduğu iddiaları akıllara ‘bu gazın bir standardı yok mu’ sorusunu getirirken, yanıt Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Hulusi Şentürk’ten geldi. Şentürk, biber gazının bir standardı olmadığını ancak önemli olanın bunu kullananın standardı olduğunu belirtti. Şentürk, “Polis her gördüğü yerde hedef gözeterek gaz sıkabilir mi sıkamaz mı; bunun bir standardı yok. Mesele ürün değil; hizmet standardıdır. Sanırım bunu da eylem yapanlar belirleyecektir” dedi.
TSE Başkanı Şentürk, bugün Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir sohbet toplantısı düzenledi. Toplantıda kendisine polisin kullandığı biber gazının bir standardı olup olmadığı soruldu. Şentürk, kapsül biber gazının Türkiye’de üretilmediği için bir standardı olmadığını söyledi.
Ancak biber gazında ürün standardından ziyade hizmet standardı getirilmesinin önemine dikkat çekerek, “Polis her gördüğü yerde hedef gözeterek gaz kapsülü sıkabilir mi, sıkamaz mı, bununla ilgili standart yok. Biz de tek bir çevik polis standardı var. O da aslında Standart Tebliği’ne çok uygun değil. Çevik polisin görev tanımı gibi bir şey hazırlanmış. Mesele, ürün standardı değil hizmet standardı. Bunu da büyük ihtimalle sokakta eylem yapanlar, bu standardı belirleyecek görünüyor” dedi.
“DURUP DURURKEN ALÜMİNYUMA GEÇİLDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”-
Kapsül biber gazlarının yüzde 100 kontrolü olduğunu vurgulayan Şentürk, emniyet teşkilatının bu ürünleri alırken gaz kapsüllerinin kendi işletme standartlarını kabul etmiş olması gerektiğini söyledi. Gaz kapsüllerinin daha önce plastik olduğunun hatırlatılması üzerine ise, “İşletme standardına da bakmak lazım plastik güvenlik açısından ne kadar doğru. Durup dururken alüminyuma geçildiğini düşünmüyorum, çünkü alüminyum daha pahalıdır. Plastik olsa daha ucuza mal ederlerdi. Onun mutlaka başka bir güvenlik gerekçesi vardır” diye konuştu.
Şentürk, ‘gelen talep doğrultusunda bunlar alüminyum olabilir mi’ sorusuna ise “O da olabilir” yanıtını verdi.
Kaynak : Hürriyet.
