Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Tarihin hızla aktığı ve milletler arasındaki yarışın küresel düzeyde devam ettiği bir ortamda, millet olarak alacak daha çok mesafemiz vardır. Gerçekçi bir vizyon etrafında geleceğimizin yol haritasını bugünden çizmemiz muhakkak ki zarurettir” dedi. Gül, Türkiye’nin yer aldığı bölgede çatışma kültürü yerine işbirliği ve entegrasyon anlayışının hakim olması gerektiğini belirtti. İşbirliği ve entegrasyon neticesinin Türkiye’nin iç barış ve huzuruna da muazzam katkı sağlayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: “Ülkemizin köklü meselelerini çözmek ve kendi iç barışını tahkim etmek yönündeki iradesi başarıya ulaştığı takdirde – ki başarıya ulaşacaktır – bütün bölgemiz yeniden hızlı kalkınma sürecine girecektir. Diğer yandan ülkemizin, etrafında cereyan eden tüm kriz, kargaşa ve iç savaşlara rağmen bölgenin durulması, kargaşanın önlenmesi bölgede bir barış ortamı oluşması için elinden gelen çabayı göstermesi sadece güvenliğimiz açısından değil ekonomik gelecek açısından da hayati önem taşımaktadır. Netice olarak, kendi iç barışını tahkim etmiş, etrafındaki coğrafyalarda barış primini tesise katkıda bulunmuş Türkiye’yi her açıdan parlak bir gelecek beklemektedir.” “Ekonomik kalkınmamızı sürdürmeliyiz” Gelişmiş piyasa ekonomilerinin halihazırda sürdürdükleri parasal genişleme politikalarını bir gün mutlaka terk edeceğini dile getiren Abdullah Gül, “Bu nedenle parasal genişleme politikalarında çıkışın ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi için önümüzdeki sürecin iyi yönetilmesi gerekmektedir” dedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen mayıs ayında FED Başkanı’nın bu husustaki eylemsiz sözlerinin sermaye artırımı, döviz kuru, faiz oranı üzerinde ne denli etkileri olduğunu da unutmamalıyız. Önümüzdeki orta ve uzun vadede çözüme kavuşturulması gereken bir başka konu, uzun süredir dikkatleri hep beraber çektiğimiz düşük tasarruf oranımız ve büyüme hızımızı yavaşlatan cari açık sorunlarıdır. 10’uncu 5 Yıllık Kalkınma Planında bu konuda öngörülen tedbirler mutlaka uygulanmalı ve 2018 yılında öngörülen yıllık yüzde 18 tasarruf oranına ulaşılmalıdır.” Gelir dağılımının düzeltilmesi, yoksulluğun azaltılması, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kayıt dışı ekonomi, bölgesel gelir dağılımının düzeltilmesinin de mücadele edilmesi gereken diğer konular olduğunu söyleyen Abdullah Gül, şunları kaydetti: “Genellikle siyaset ve demokrasi konuşurken balans dediğimiz konular ekonomik alanda da gerekli konulardır. Bu ikbalde Türkiye’nin işleyen bir serbest piyasa ekonomi vasfını pekiştiren ticari ve ekonomik kurallar, şeffaflık ilkesi ve karar alma sürecinde profesyonelliğin öne çıkarılması gibi hususlar da önem taşımaktadır. Ayrıca kamu harcamalarında saydamlık ve hesap verebilirliğin gerçek anlamda geçerli kılınması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi de hepimiz için önemlidir.” Sağa sola bakanlar değil hedefe koşanlar ayakta kalacak Cumhuriyetin 10 yıl sonra 100. kuruluş yıl dönümünün kutlanacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: “Yaklaşık yarım asır sonra da bu topraklarda kök salışımızın millet olarak 1000. yılını idrak edeceğiz. Önümüzdeki bu süreyi her alanda topyekun bir yakalama ve öne geçme hamlesi için iyi kullanmak mecburiyetindeyiz. Bunun için millet olarak enerjimizi kısır kavga ve döngülerle tüketmeden siyasi istikrarımızı korumalı, demokrasimizi geliştirmeli ve ekonomik kalkınmamızı ara vermeden sürdürmeliyiz. Son 50 yıllık siyasi tarihimize baktığımızda kayıp yıllarımızın acısını hep hissederiz aynı çıkmaz sokaklara Türkiye bir daha asla girmemelidir. Tarihin akışı hızlanmıştır bu çağda yolunu bulmak için sağa sola bakanlar değil, hedefleri istikametinde kararlılıkla koşanlar ayakta kalacaktır ve öne geçecektir.” Türkiye kritik bir coğrafyada Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye gerek dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin Asya’ya doğru kayması gerek demokratik değerlerin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya doğru yayılması bakımından kritik bir coğrafyada bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılın bu iki temel dinamiğinin de kesişme noktasında bulunan ülkemiz eşsiz bir tarihi fırsatla da karşı karşıyadır” dedi. Türkiye, bugün iddialı hedefler koyan ve bu hedeflere bir bir ulaşan bir ülke haline geldiğini ifade eden Gül, b neticelerin alınmasında Türkiye’deki siyasi istikrarın ve son 11 yılda hayata geçirilen hukuki, demokratik ve ekonomik reformların çok büyük bir payı olduğunu söyledi. Gül, “Orta gelir tuzağından kurtulmamız için, eğitim, bilim, Ar-Ge, teknoloji ve yeniliğe ağırlık veren bir iktisadi büyüme stratejisini izlememiz elzemdir” diye konuştu.
Kaynak : aa.com.tr