Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nin gala yemeğinde yaptığı konuşmada, bir başarı hikayesine dönüşen bu organizasyona Türkiye olarak İstanbul’da evsahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Gerçekleştirilen birçok reform olsa da Türkiye’nin gerçek bir hukuk devleti ve birinci sınıf bir demokrasi olması için yapması gereken çok şey olduğunu dile getiren Babacan, “Avrupa Birliği (AB) hedefleri, kıstasları bizim için çok önemli. Her ne kadar Avrupa devletlerinden engel çıkarılsa bile biz AB sürecinde inatla yolumuza devam ediyoruz. Üye olacak mıyız ya da ne zaman üye oluruz bilmiyoruz ama sonucuna bakmaksızın sürecin kendisi çok faydalı. Bu nedenle bu konuda güçlü bir şekilde takibe devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin AB üyeliğini bazı ülkelerin yavaşlatabileceğini ancak bu sürecin Türkiye ittikçe devam edeceğini ve bundan vazgeçmeyeceklerini belirten Babacan, “AB geçmişte hep küçük ülkeleri kendine yama gibi ekledi. Biz yama gibi durmayacağız. AB biz üye olduktan sonra farklı bir yer olacak. Biz tam üye olduktan sonra Türkiye, Almanya ve Fransa AB’nin çekirdek ülkeleri olacak” dedi. Soruları yanıtladı Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Babacan şöyle dedi: “Suriye’de işin başında kendimize iki kural getirmiştik. Birinci kuralımız ‘ne yaparsak yapalım uluslararası devletler hukukuna uygun davranalım ve yaptığımız her şey tamamen meşru olsun’ dedik. İkinci kuralımız ise ‘Suriye ile ilgili her şeyi müttefiklerimizle, dostlarımızla birlikte yapacağız’ dedik. Çünkü Suriye’de yaşanan sorun Türkiye ile Suriye arasındaki bir sorun değil, insani bir sorun ve aynı zamanda güvenlik açısından bölgesel bir sorun. Durum Suriye’de çok kötü olsa da bunun ekonomimiz üzerindeki etkisi sınırlı oldu.” Babacan, Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilişkilerine dair bir soru üzerine, Ankara ile Erbil’in yakınlaştığını, öte yandan Erbil ile Bağdat arasındaki bağlantıların sıkı olmasının da Türkiye’nin faydasına olduğunu söyledi. Her zaman Irak’ın siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediklerini belirten Babacan, şöyle devam etti: “Ancak hala çözülmesi gereken bazı konular var. Bunlar çok eskiye dayanıyor. Ülkenin zenginliği nasıl dağıtılacak bu hala detaylı bir şekilde ortaya konmuş değil. Irak dünyadaki en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerinden birine sahip. Irak’ın yapması gereken şey, önümüzdeki yılın nisan ayındaki seçimlerden sonra temsil kabiliyeti olan bir parlamento ve hükümet olması lazım. Herhangi bir etnik ya da mezhebin çıkarını değil, gerçekten bütün ülkeyi temsil eden bir parlamento ve hükümetin oluşması çok önemli. Burada doğal zenginliklerle ilgili yasaları parlamentodan geçirmek ve bu zenginliklerin nasıl dağıtılacağına karar vermek çok önemli. Aksi takdirde aradaki anlaşmazlık çok uzun süre devam edebilir.” Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin gündemindeki tartışma konularına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: “AK Parti olarak yerleşik sisteme bir tepki olarak çıktık ve birçok reform yaptık. Benim Başbakanım bir şiir okuduğu için cezaevinde yattı. Partimizin birçok kurucusu insan hakları uygulamalarının pek iyi olmaması sebebiyle pek çok sorun yaşadı. Yani Türkiye’de geçmiş dönemin getirdiği bir çok acı tecrübe oldu. Şimdi geçen 11 yıllık iktidarın sonunda biz kendimiz bir yerleşik sistem haline gelip toplumun geri kalan kısımlarına acı çektirecek değiliz. Bu tutarlı olmaz. Bizim için ileri gitmek, reformlar yapmak, toplumun farklı kesimlerin kaygılarını anlamak önemli. Ama neticede birçok konuda bir karar vermemiz gerekiyor. Bu, bazen insanların hoşuna gidiyor bazen de gitmiyor. Ama yaptığımız şey insanların çoğunluğu tarafından destekleniyor. Eleştirilere, önerilere kulak veriyoruz.”
Kaynak : aa.com.tr