Girişimcilik gurusu Kenneth Morse, sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’nin 2013 hedeflerine ulaşması için yurt dışında eğitim almış ve yaşamış girişimcileri Türkiye’ye çekmek gerektiğini söyleyen girişimcilik gurusu, ABD başkanı Obama’nın Danışmanı Kenneth Morse, en beğendiği üç girişimcinin adını verdi: Alp Gürler, Tolga Yaveroğlu ve Bülent Çelebi. Morse, “Girişimcilerin büyümesi için kamu kuramlarının hızlı karar alması ve ödemelerini zamanında yapması gerekir” diyor. Girişimcilik konusundaki görüş ve yaklaşımları ile dünya çapında bir şöhrete sahip olmasının yanı sıra ABD Başkanı Barack Obama’nın danışmanı da olan Kenneth Morse, bir dizi konferanslar vermek üzere, önceki hafta Akbank sponsorluğunda Türkiye’ye geldi. Yoğun iş temposunda görüştüğümüz Morse, çok yakından takip ettiği Türkiye’de girişimciliğin gelişmesi için farklı ve ilginç önerilerde bulunuyor. Türkiye’de başarıya aç, hırslı ve teknolojiden anlayan bir girişimci grubu olduğunu ve bunların desteklenmesi gerektiğini söyleyen Morse’a göre Türkiye 2023 vizyonuna ulaşmak istiyorsa bu grubu desteklemeli. Bunun için yurt dışında okumuş ve çalışmış deneyimli isimlerin Türkiye’ye çekilmesi gerektiğini vurgulayan Morse, sorularımızı yanıtladı.
Türkiye genç nüfusuyla önemli bir girişimcilik potansiyeline sahip. Siz girişimcilik açısından baktığınızda Türkiye’deki ekonomik ortamı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye eğer 2023 vizyonuna ulaşmak istiyorsa ve o vizyon doğrultusunda ekonomik büyüklükte dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek istiyorsa teknolojiye dayalı daha fazla sayıda şirket açılmalı. Çünkü
küresel rekabet alanında rekabetçiliğin sürdürülebilir olması teknolojiye bağlı. Benim gördüğüm kadarıyla teknoloji alanında girişimcilerin sayısı artıyor. Büyük şirketler açmak isteyen hırslı girişimcilerin sayısı artıyor. Bu dönemde yeni girişimlerin desteklenmesi gerekiyor. Ekonomi Bakanı da bana katılıyor bu konuda.
Türkiye’deki girişimcilerin profili nasıl?
Türkiye’de girişimciliği düşündüğümüz zaman iki farklı grubu gözümüzde bulundurmalıyız. Öncelikle çok fazla aile şirketi var. Bu aile şirketleri istihdam yaratıyor, bu nedenle önemli. Bu aile şirketlerinin birçoğu 20 civarında çalışana ulaşıyor ve öyle kalıyor. ABD’de biz buna ana cadde (main street) tabirini kullanıyoruz. Yani küçük şehirlerdeki aile şirketlerinden bahsediyoruz. Hükümet, bu şirketleri desteklemeye devam etmeli. Diğer kategori ise 100-200 çalışana çıkan şirketler. Türkiye gibi 2023 vizyonuna ulaşmak isteyen bir ülkenin bu gibi daha büyük şirketlere ihtiyacı var.
ABD’de bu konuda nasıl bir strateji izliyorsunuz?
ABD Ulusal İnovasyon ve Girişimcilik Danışma Kurulu’nda bunun için çalışıyoruz. Son 20 yıldır ABD’de her yıl yıllık geliri 1 milyar doların üzerinde olan 20 şirket açıldı. Hedefimiz bu sayıyı yılda 20’den 40 şirkete çıkmak. Türkiye’nin de artırması gerekiyor. Çünkü bu gibi büyük şirketler açılırsa gerçekten iyi istihdam, ihracat olanakları sağlanacak ve diğer tedarikçiler de bundan faydalanacak. Bu bir dalga etkisi aratarak diğer şirketlerin büyümesinin yolu açılmış olacak.
Büyük şirket yaratmak için ne gerekli?
Mesela 100 milyon liralık bir şirketi 200 milyon liralık bir şirkete çevirmek için inovasyon gerekli. Bunun için deneyimli bir ekip, 40 yaşının üstündeki iş liderlerinden oluşmalı, bu şirketlerin hepsi 40 yaş üstü kadın ve erkek yöneticilerle açıldı. Mesela Google, iki çok zeki çocuk tarafından kuruldu ve hemen sonra yetişkinlerden destek aldılar. Facebook da hemen yetişkinlerden destek aldı. O yüzden çocuklara hükümetin parasını vermek, kanıtlanmış bir strateji değil.
Farklı fikirler gençlerden çıkmıyor mu genelde?
Fikir üretmek ucuz. Bir şirket kurabilmek zor ve deneyim gerektiren bir şey. Bir çocuğun bir fikri var ve çok tutku duyuyor diye bu ona para verilmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Ben çocukları çok seviyorum ama ekiplere yatırım yapıyorum. Aynı şekilde devletlerin de büyük hedeflere ulaşmak istiyorlarsa ekiplere yatırım yapması gerekiyor.
2023 hedeflerine ulaşmak için ne gibi koşullara ihtiyacımız var?
Tutkulu ve deneyimli girişimcilere ihtiyacınız var. Yurt dışında yaşamış ve çalışmış olmalılar. Öncelikle kendi piyasalarına yönelmeliler. Girişimciler dışında ise müşteriler, şirketler ya da hükümet hızlı karar vermeli ve zamanında ödeme yapmalı. ABD’de dört yıl önce çıkan bir kanun var. Hükümet 30 gün içinde faturasını ödemek zorunda. Bu kriz döneminde girişimcileri zorluktan kurtarmak için yapılan bir öneriydi. Mesela Amerika Savunma Bakanlığı bunun da ötesinde daha iyi bir performans göstererek faturalarını 20 gün içinde ödeyebileceğini söyledi. Bugün Savunma Bakanlığı 20 günde, diğer bakanlıklar 30 günde ödeme yapıyor. Mesela Türkiye’ye de bunun yapılmasını tavsiye ediyorum. Hızlı karar alabilmek önemli. Hükümet kurumları ödemeleri geciktirdikçe küçük şirketler ölüyor.
Türkiye’deki girişimcilerin avantajları nelerdir sizce?
Başarıya açlar her şeyden önce, hırslılar… Aç ve hırslı bir girişimci grubu var. Bunlar teknolojiden çok iyi anlıyor. Türkiye dışında yaşamış ve çalışmışlar, şimdi Türkiye’ye dönüyorlar. Döndüklerinde beraberlerinde pazar, sermaye erişimiyle dönüyorlar. En iyi iş uygulamaları bilgisiyle dönüyorlar.
Türkiye’de beğendiğiniz girişimler ve girişimcilik örnekleri var mı?
Carlyle Grup’un kurucusu Alp Gürler, Deloitte Türkiye’nin ortaklarından Tolga Yaveroğlu önemli örnekler. Yurt dışında yaşamış ve çalışmış insanlar. Air Ties’ın kurucusu Bülent Çelebi beğendiğim girişimciler arasında. Figen Soft diye bir şirket var, Türkmenistan ve Kazakistan gibi ülkelerde operasyonları bulunuyor. Gerçekten müthiş girişimciler bunlar. Turkcell’in CEO’su Süreyya Ciliv, harika bir girişimci. Ben onu Boston’daki ilk şirketinden tanıyorum. 20 yıl önce onun şirketine yatırım yapmıştım. Turkcell’den ayrılıp yeni bir şirket açsa, ben yine yatırım yaparım, eğer O da izin verirse tabii ki.
Girişimciler hangi sektörlere yönelmeli sizce?
Teknoloji büyük veri, gelecek vaat eden bir sektör. Diğer alan da müşteri desteği. Yeni bir savaş alanı. İyi bir şirket olmak için iyi bir müşteri hizmeti vermek lazım. Dell mesela bir ürünü müşteriye nasıl sunabileceğini iyi öğrenmiş. Müşteri desteğine ihtiyacı olan kimseye ürün satmıyor. Piyasayı segmente etmişler.
Girişimcilere destek olacak yatırımcılara ilişkin yapılması gerekenler var mı?
Küçük şirketlere yatırım yapan yatırımcılar için vergi avantajları devam etmeli. Mesela küçük bir şirketten hisse satın aldınız en azından iki yıl bekliyorsunuz, sermaye kazancınız üzerinde herhangi bir vergi olmamalı. Başbakana söyleyeceğim son nokta ise diasporaya tekrar hoşgeldiniz. Yurtdışına giden Türk girişimciler eğer geri gelirlerse bu Türkiye için çok iyi olur. Onları çekmenin en iyi yolu da başarı hikayeleri. Başarılı örnekleri görürlerse gelirler. Ayrıca şeffaflık önemli. Onlar çok şeffaf ekonomilerde çalışıyorlar ve yazılmış bir oyunu oynamak istemiyorlar.
BAŞBAKANA BİR ÖNERİSİ VAR
Kenneth Morse’a Başbakan Erdoğan’a danışmanlık yapsaydı, Türkiye’de girişimciliğin gelişmesi için ne gibi önerilerde bulunacağını sorduk. Yanıtı şöyle: “Öncelikle Başbakan Erdoğan çok iyi bir iş çıkarıyor, benim tavsiyeme ihtiyacı olur mu bilmem. Ama küçük şirketlerle ilgili olarak kamunun ürün satın almada hızlı karar vermesi ve zamanında ödeme yapması çok önemli. ABD’de bununla ilgili bir kanun var daha önce de bahsettiğim gibi. Mesela hükümetin harcayacağı paranın yüzde 3’ü küçük işletmelere harcanmak zorunda. İkinci olarak da hisse senetleriyle ilgili bir kanuna ihtiyaç var. Hisse senediyle ilgili farklı seçenekler olursa girişimciler ülkeye daha iyi çekilir. Hisse senedi alma işlemleri kolaylaştırılmalı.”
Kaynak:ekonomist.com.tr