Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) 10. Yıl Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, sistemin uygulanmasının 2003’ün ekim ayında başladığını ve 2003 yılının aynı zamanda Hükümetlerinin ilk yılı olduğunu anımsatarak, o dönemde bireysel emeklilik sigorta şirketlerinin lisanslarını vermeye başladıklarını ve ilk katılımcıların bu yeni sistem içinde yer aldığını anlattı. BES’in 10. yılında 7 bin kişinin bu sistem içinde emeklilik hakkı kazandığı bilgisini aktaran Babacan, bu yılbaşından itibaren devlet katkılı sisteme geçmeleriyle beraber burada ciddi bir ivmenin oluştuğunu söyledi. “Vatandaşlarımızın birikimi sağlam garanti altında” Sisteme gerekli desteğin sağlanması için SPK’nın kayıt ücretleriyle ilgili indirime gittiğine de değinen Babacan, “BES’in bir başka önemli özelliği de vatandaşlarımızın birikmiş hakların Takasbank nezdinden saklanmasıdır. Bireysel emeklilik şirketleri sadece aracılık fonksiyonunu yerine getiriyor. Asıl birikimin saklandığı yer Takasbank. Dolayısıyla merkezi bir şekilde bu haklar saklandığı ve korunduğu için sistem içerisinde şirketlerle ilgili sıkıntılı bir tabloda vatandaşlarımızın birikimi sağlam bir yerde garanti altına tutulmuş oluyor” değerlendirmesinde bulundu. Babacan, bir başka önemli adımın da fonların performansının artırılması amacıyla fonların performansına dayalı bir kesinti uygulaması olduğunu ve bunun 1 Ocak 2014’te başlayacağını söyledi. Tüm bu resme bakıldığında 2013 yılının BES açısında oldukça olumlu ve performansı yüksek bir yıl olarak kayda geçtiğini ifade eden Babacan, “2014 ve 2015 yılları sistemin daha hızlı büyümesi, daha geniş kitlelere ulaşması gereken bir dönem olacak” diye konuştu. Kıdem tazminatı fonu BES modeline göre kurgulandı Babacan, bu konu hakkında karar verirken tüm kitleleri düşünerek karar vereceklerini ifade ederek, “Çalışma Bakanlığımızın taslak çalışmasında kıdem tazminatı sisteminden kıdem tazminatı fonuna geçerken model aslında BES’e göre kurgulanmış durumda. Mecburi yapmak durumunda da değiliz. Bir işyerindeki işçilerin çoğunluğu kıdem tazminatı fonuna geçmek istiyorsa bunu çalışanlara bırakabiliriz. Ama çalışanlar ‘eski sistemde devam etmek istiyorum’ diyorsa o da devam etsin. Fona geçmek isteyenler için de bu kapının da açılması gerekiyor. Yüzde 90’ lık mağdur bir kitle var. Onların da hak kayıplarını düşünerek hareket etmek lazım” diye konuştu. Kıdem tazminatı fonları BES’e yönelirse o noktada da devlet katkısını vereceklerine işaret eden Babacan, bunun da kıdem tazminatı fonunun gelişmesi için ilave bir teşvik olacağını söyledi. “Gerekirse ilave tedbirler alacağız” Babacan, bireysel krediler, tüketici kredileri, kredi kartları ile ilgili düzenlemelerin önemli bir bölümünü yaptıklarını, bunların yayımlanıp uygulamaya girdiğini belirterek, “Geride kalan 3 çalışma alanı vardı. Bu üç alanla alakalı etki analizleri üzerinde çalışılıyor. Bu çalışma bittikten sonra hangi alanda ne kadar düzenleme yapacağımızın kararını vermiş olacağız. Aşırılığın oluştuğu alanlara daha fazla düzenleme yapacağız ama makul bir miktarda kredi genişlemesinin de önünü açık tutacağız. O ‘makul’ kelimesinin altını çizerek söylüyorum. Aşırılık ekonomimize zarar veriyor. Kredi hacmi büyüyecek, ama makul ve dengeli büyüyecek” ifadesini kullandı.
Kaynak : aa.com.tr