Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kıdem tazminatı konusunda mevcut hakların korunmasını, ilave yeni haklar getirilmesini ve herkesin kıdem tazminatını zamanında almasını istediklerini söyledi. Arslan, Hizmet-İş Sendikası Denizli Şubesi’nin Denizli Ticaret Odası Konferans Salonunda gerçekleştirilen 3. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, son günlerde kıdem tazminatı ile ilgili yanlış haberler, suçlamalar ortaya atıldığını belirtti. Özellikle Hak-İş üzerinden haksız bir suçlamanın sürdürülmek istendiğini savunan Arslan, mevcut kıdem tazminatı mevzuatının kıdem tazminatını almayı zorlaştırdığını savunarak, bir yıl çalışma zorunluluğu getirdiğine dikkati çekti. 2012 yılında işverenlerce SGK’ya 12 milyon 500 bin işçi için çıkış bidirgesini verdiğini kaydeden Arslan, “Peki bu 12 milyon 500 bin çıkışın ne kadarı kıdem tazminatını hak ediyor ? Çıkış bildirgesi verilenlerin sadece yüzde 10’u 1 yıldan fazla çalışmış, kıdem tazminatı alabiliyor. Ayrıca, özel sektörde çalışan 11 milyon 400 bin sigortalı içerisinde yapılan araştırmalar, sadece yüzde 10’un kıdem tazminatı almayı hak ettiğini gösteriyor. Hak edenin de bir kısmı alamıyor. Batmış, iflas etmiş, hileli yollarla başka şirkete dönüştürmüşler. O rakam yüzde 5’e kadar düşüyor” dedi. Özel sektördeki milyonlarca insanın kıdem tazminatı alabileceği bir modeli tartışmak gerektiğini belirten Arslan, şöyle devam etti: “Kamuda kıdem tazminatı sorunumuz yok, sorunumuz zamanında ve peşin alamamak. Özel sektör öyle değil, sıkıntı var. Peki ne olacak? İşçiler kaybediyor. HAK-İŞ’in kurulduğu 1976 yılındaki ilk kongremizde kıdem tazminatı fonu kurulsun kararı var. İşçilerin bir ay da çalışsa, 6 ay da çalıysa, 1 yıl da çalışsa kıdem tazminatı hakkı ölmemeli. 11 ay çalıştırıp, çıkış yapıyor,kıdem tazminatı ölüyor. Biz diyoruz ki, insanlar ne kadar çalışmışsa kıdem tazminatını o kadar almalı. Mevcut kazanılmış hakları koruyalım, eksiklikleri giderecek yeni bir model oluşturalım. Çalışan herkes kıdem tazminatı alsın. Bizim tavrımız bu.” Arslan, düşündükleri fonun devlet garantisinde olacağını, buna da büyük sermaye gruplarının karşı çıkmalarını anladığını fakat işçi sendikalarının itirazını şaşkınlıkla karşıladıklarını belirtti. Kıdem tazminatının, 1999 yılında Türk-İş, DİSK, HAK-İŞ, TİSK ve Çalışma Bakanlığı’nın 1999 yılında aldığı kararla, üniversitelerden bilim kurulu üyelerinin 3 yıl çalışması sonucu ortaya çıktığını ifade eden Arslan, ” Kıdem tazminatı emeğimizi, alın terimizi hayatımızın en iyi dönemlerini işyerine bağlamamıza karşı verilmiş bir ödül, tazminattır. Dolayısıyla bunun pazarlık konusu yapılması, verilmemesi için hesaplar yaıplmasını kabul etlmek mümkün değil. Bizkıdem tazminatı konusunda mevcut haklarımız korunsun, ilave yeni haklar getirilsin, herkes kıdem tazminatını zamanında alsın istiyoruz” diye konuştu. Taşeronlaştırma ve alt işveren konusunun Türkiye’nin önemli bir sorunu olduğunu belirten Arslan, bugün belediylerde bütün temizlik işlerinin alt işverenler üzerinden yürütüldüğünü, bunun sıkıntılarının da büyük olduğunu söyledi. Türkiye’de de sendikaya üyeliğinin noter üzerinden yapılma zorunluluğunun 7 Kasım’dan itibaren kalkacağını, e-devlet üzerinden sendika üyeliklerinin gerçekleştirilebileceğini hatırlatan Arslan, bu konuyla ilgili bazı engelleme ve erteleme çabalarının olduğunu savunarak “E-devlet konusunda mutabakattan vazgeçenler varsa sayın bakan bunları kamuoyu ile paylaşmalı. E-devlet, Türkiye sendikal hareketi için çok önemli bir devrimdir. Bununla taşeron işçileri de sendikalaştıracağız” diye konuştu.
Kaynak : aa.com.tr