Uluslararası İpek Yolu Kongresi ve 10. Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM) Konferansı’nda gerçekleşen “Bakanlar Oturumu” panelinde konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, tarihi İpek Yolu’nun 2008 küresel krizi sonrasında dünya ticaretinin rotasının değiştiğine dikkati çekerek, “Zenginlik merkezleri ve dünya ticaretinin doğuya doğru aktığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. Dünyada ticari dengelerin doğuya kaydığını dile getiren Yıldırım, tarihi İpek Yolu’nun gelecekte dünya ticareti açısından önemli noktalara ulaşacağını vurguladı. Yıldırım, şunları kaydetti: “Doğu batıdan daha fazla büyüyor. Bu bir gösterge. Dünya ticareti doğuya kayıyor, doğudaki büyüme yüzde 11, batıdaki büyüme yüzde 6. Dolayısıyla dinamik değişim doğuya doğru oluyor. Bugün küresel ticaretin vazgeçilmez yolu denizyoludur, hala denizyoludur. Ama yakın gelecekte denizyolunun yerine geçecek olan yol tarihi İpek Yolu’dur. Çünkü denize kıyısı olmayan ülkelerdeki büyüme, denize kıyısı olan ülkelerdeki büyümenin 2 katı. O halde doğal olarak denize kıyısı olmayan ülkelerin İpek Yolu güzergahına baktığımız zaman dünyadaki ekonomik büyüklüğün azami kısmını oluşturan 50’den fazla ülkedir. Japonya’dan Kore’den, Çin’den, Pakistan’dan, Afganistan’dan… Bütün orta Asya, Kafkasya, Türkiye, Ortadoğu ülkeleri hatta Kuzey Afrika, Balkan ülkeleri, Kuzey Avrupa’ya kadar olan çok geniş bir coğrafyada geleceği olan çok geniş bir güzergahtan bahsediyoruz.” İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasının sadece ulaştırma alanında değil, kültür, turizm ve iletişim alanında da yenilikler doğuracağını kaydeden Yıldırım, “Bu proje aynı zamanda bir iletişim yoludur. Bugün Uzakdoğu’dan Avrupa’ya fiber internet ağları da bu proje içerisinde yer alan yine tarihi İpek Yolu’nun vazgeçilmez birer güzergahıdır. Ulaşım işin bir boyutudur ama iletişim bugün çok daha önemli bir hale gelmiştir. Çünkü küresel ticaretin büyük kısmı sanal ortamdan yapılır hale gelmiştir. Küresel ilişkiler sınır tanımaz iletişim ağlarıyla çok daha hızlı bir şekilde gelişmektedir” değerlendirmesini yaptı. Tarihi İpek Yolu’yla ilgili bilgiler veren Yıldırım, “İpek Yolu, Baharat Yolu, Kral Yolu ve şimdilerde Birleşmiş Milletler’in (BM) Diyalog Yolu diye de tanımladığı bu muazzam coğrafyada 50’nin üzerinde ülke var. Bu ülkelerle yapılan ticaret bu yolun esasını teşkil ediyor” ifadelerini kullandı. “Gümrüklerdeki idari engelleri asgariye indirmeliyiz” İpek Yolu ülkelerinin alt yapı yatırımlarına önem vermesi gerektiğini aktaran Yıldırım, ülkeler arası ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik serbest dolaşım ve idari kolaylıkların da önemine değinerek, “Alt yapıyı geliştirmekle yetinmeyip bölgeler arası, bölgesel iş birliği ve daha büyük iş birliğini esas alarak bu muazzam güzergahın alt yapısını hem demiryolu olarak hem de karayolu olarak güçlendirmeliyiz. Bunun yanında ülkeler arasındaki geçişleri rahatlatmamız, kolaylaştırmamız gerekiyor. Bölge ülkeleri olarak gümrüklerdeki her türlü idari engelleri asgari düzeye düşürecek bir alt yapıyı da bu güzergahta bulunan ülkeler olarak sağlamak orta ve uzun vadeli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Ulaşım bir ticaret değildir. Ulaşım, ülkeler arasındaki ticaretin, ilişkilerin geliştirilmesi için bir araçtır” diye konuştu. Örnekler vererek 2008 küresel ekonomik krizi sonrası havacılık sektörünün merkezi konumuna Türkiye’nin geçtiğini belirten Yıldırım, “Bu durum küresel ekonomideki değişimin somut bir göstergesi. Bizim Çin’den başlayan, Batı Avrupa’ya ulaşan bu tarihi yolu modern imkanlarla çok daha iyi kullanma imkanımız vardır. İki kıtanın yakasını birbirine bağlayan Marmaray projemiz de bu doğrultuda büyük bir adım olacak” ifadelerini kullandı.
Kaynak : aa.com.tr