Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından üçüncüsü gerçekleştirilen Hazar Forumu’nda yaptığı konuşmada, Azerbaycan’ın özellikle Hazar’daki kaynakların Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması ve farklı pazarlara sunulmasıyla alakalı gayretli çalışmaların bulunduğunu belirterek, “Artık inşallah işin sonuna geliyoruz. Bu işin planlanması, projelendirilmesi ve fizibilitesiyle alakalı birçok hazırlık yapılmış durumdadır” diye konuştu. Bakan Yıldız, Türkiye’nin ve özellikle dünyada ikiye bölünmüş talep ve arz noktalarının hemen hemen ortasında olduğunu belirterek, yüzde 65’lik bir arzın Türkiye’nin doğusunda, yüzde 65’lik bir tüketimin de Türkiye’nin batısında yer aldığını kaydetti. Özellikle bu konuda Azerbaycan ve Türkiye’ye büyük iş düştüğünü ifade eden Yıldız, ana omurgasını gerek TANAP’ta gerekse üretim noktalarında oluşturan bu yapıyı daha da güçlendirmesi ve farklı ülkelerin büyük şirketleriyle yapılan iş birliklerinin artırılması gerektiğini söyledi. Yıldız, Türkiye’nin tüketim noktasında yüzde 5’lerin altına düşmeyen bir büyüme rakamıyla büyüyor olmasının bu bölgelere en yakın güçlü pazarı oluşturduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl içerisinde yaklaşık 46-47 milyar metreküp ile doğalgaz tüketimimizi kapatacağız ama önümüzdeki yıl 50-52 milyar metreküp civarında doğalgaz talebi bekliyoruz. Çünkü Türkiye’de 2015 yılı sonuna kadar doğalgaza ulaşmamış bir ev kalmayacak. İklim değişikliği, hava kirliliği ve çevrele alakalı önemli borcumuzu ödemek istiyoruz. Şu anda Türkiye nüfusunun yüzde 83’üne doğalgaz ulaşmış durumdadır. Önümüzdeki 20 yıl içinde üretim ve tüketim alışkanlıklarının değişeceğini düşünüyoruz.” Yıldız, Bağdat ve Erbil’e yaptıkları ziyarete değinerek, şunları kaydetti: “Petrolün ve doğalgazın gerek Irak’ın normalleşmesi gerekse bölgenin güçlenmesiyle ilgili çok önemli görevinin olduğunu biliyoruz. Bunun sorumluluğunu taşıyarak bu işleri yapıyoruz. Şu anda top Iraklı kardeşlerimizdedir. Onların Merkezi Irak ve Kuzey Irak olarak bir araya gelmelerini ümit ediyoruz. Onların ortaya koyduğu yapının bu projeye yardımcı olması gerektiğine inanıyorum. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz üretimiyle alakalı konuları yakından takip etmekteyiz. Biz yerli üretim ile beraber TANAP’ın gerçekleştirilmesinde önemli katkı sağlayacağız. Türkiye bu enerji denklemindeki üretim ve tüketimin önünde ciddi bir çözüm yolu önermektedir. Türkiye bütün bu projelere olumlu bakmaktadır ve olumlu tutumunu devam ettirecektir.” “5 kargoluk Sıvılaştırılmış Doğalgaz siparişi verdik Katar’dan” Soruları yanıtlayan Yıldız, şu anda İran’da yapılmasını düşündükleri herhangi bir projenin olmadığını belirterek, “İran bizim için çok önemli. İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılacağı bir hat olduğunu biliyoruz. Türkiye de bu projenin gerçekleştirilmesiyle alakalı müsaadesini vermiş bulunuyor” diye konuştu. Katar’da dün bir dizi görüşme yaptıklarını anlatan Yıldız, Katar Yatırım Ajansıyla yapılan toplantılar sonucunda iki ülke arasında somut işler çıkacağı şeklinde bir kanaat oluştuğunu dile getirdi. Hava tahmin raporlarında ocak ve şubat ayında aşırı soğukların olacağının söylendiğine dikkati çeken Yıldız, “İzmir- Aliağa’dan girmek üzere 5 kargoluk Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) siparişi verdik Katar’dan. Bunun da takribi tutarı 350 milyon dolar civarındadır. Bizim doğalgazla ilgili herhangi bir sıkıntımız hamdolsun söz konusu değildir. Bütün noktalardan normal şartlar altında arzımızı sağlayabiliyoruz” şeklinde konuştu. “İran’dan aldığımız ham petrol zaman zaman dalgalanıyor, şu anda bu miktarı düşürmeye ya da yükseltmeye ihtiyacımız yok” diyen Yıldız, Türkiye’nin, İran’dan ham petrol ithalatını hemen artırmaya herhangi bir ihtiyacı bulunmadığını ve yaklaşık 12, 13 ülkeden ham petrol tedarik edildiğini söyledi. 28 AB üye ülkesi arasında en ucuz doğalgaz satılan ülke Türkiye “Önümüz kış, doğalgazdaki fiyatlar tüketicinin cebine nasıl yansıyacak, zam olacak mı?” sorusuna Taner Yıldız, şöyle cevap verdi: “İthal kaynaklar ile Türkiye’de ürettiğimiz yerli kaynaklarla buluşturarak içindeki bir dengeleme fiyat mekanizmasıyla birlikte bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Biz 28 AB üyesi ülke arasında doğalgazı en ucuza alan ülke değiliz. Ama 28 AB üye ülkesi arasında en ucuz doğalgaz satılan ülke Türkiye’dir. Bunu çok önemli buluyorum. Bunu nasıl yapıyoruz? Bunu yerli kömürümüzle, su kaynaklarımızla, jeotermalle ve inşallah güneş enerjisiyle yapıyoruz. Rüzgar deyip geçmemek lazım. 2013 yılında rüzgar santralleri çalıştığı için 600 milyon dolar daha az doğalgaz ithal ettik. Su kaynakları çalıştığı için 4-5 milyar dolar daha az doğalgaz ithal ettik. O nedenle vatandaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarımızdan bu konulara dikkat etmelerini istiyorum. Çevre de tabii kaynaklar da bizim… Biz çevreye rağmen değil, çevreyle birlikte geliştireceğimiz projelerle inşallah bütün hassas noktalara dikkat edeceğiz. Amacımız doğalgazı daha az ithal etmektir, dolayısıyla fiyata yansımalarını absorbe etmek ve içinde eritmek, diğer yerli kaynaklarla beraber dengelemektir. Temel politika ve stratejimiz budur. Doğalgaz açısından hiçbir sıkıntı görmüyoruz.”
Kaynak : aa.com.tr